Board index Çalış çalış nereye kadar? der Karrierismus

Emeklilik üzerine

İş hayatı ile ilgili teknik-taktik varyasyonlar

New postby Leon » Mon Jul 18, 2011 5:25 pm

Ozel emeklilige "gecmek" diye bir sey soz konusu degil, biri digerinin alternatifi degil. Siz bireysel emeklilik sistemine girdiginiz zaman sgk'dan emekli olmaniz ortadan kalkiyor diye bir sey yok. BES adi ustunde "bireysel" emeklilik. devletle kamuyla falan bi alakasi yok.

%30 subvansiyon degil, gelir vergisinden indirim, yani daha az vergi kesintisi seklinde, o da haybeye degil aslinda, sistemden cikarken sistemde kaldiginiz yil suresine gore %15 ile %3.75 arasinda degisen oranlarda bi kesinti oluyor, bu basta %30 olarak (ki o da %30 degil aslinda sizin odediginiz rakama gore ve brut maasiniza gore degisen bir oran var, maks %30 olabiliyor) verdigini sonradan bi kismini geri aliyor, bunun boyle olmasindaki mantik da bireysel emeklilik sistemini kullanarak vergi kacirilmasini onlemek, nasil kacirilir detayina girmeyecegim ama esas sebep budur yani.

butun bunlara ragmen aslinda %30'luk vergi indirimi mesela bes konusunda cok gelismis olan hollanda da bile yok, GSMH'nin %120'sine varan tutarlarda BES fonlari var hollanda'da, mesela orada boyle bir vergi indirimi soz konusu degil, yani yarin bir gun devlet %30 vergi indirimini kaldiriyorum dese, o da mumkun. ancak kazanilmis haklar iade edilmez, muhtemelen anayasa mahkemesinden danistay'dan falan bi yerlerden doner. donmeyedebilir. ama dedigim gibi zaten bu ekstra bir uygulama.

en nihayetinde dedigim gibi bu BES olayi SGK'ya alternatif bir uygulama degildir. o sebepten esekti onune konan ottu zipzipti alakasi yok.
Leon
 

New postby hcho » Mon Jul 18, 2011 6:19 pm

Su anda birbirlerine alternatif degiller, oyle bir iddiam da yok. Zaman icinde SGK kaldirilacak, gucu yeten ozel sigorta yaptiracak yetmeyen mezara kadar calisacak. Ha iyi ki ozel sigorta yaptirmisim diye de rahatlamayin orada da soyulacak insanlar. Birlikte yasayip gorecegiz.
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Leon » Mon Jul 18, 2011 7:40 pm

hocam seninki yalniz biraz herhangi bir destegi olmayan iddialar seklinde. yani ben de mesela "zaman icinde warp motoru icat olacak, daha sonra hyperspace ve hyperspeed kesfedilecek, son olarak da wormhole kullanarak olayi noktalayacagiz. ayrica tek boynuzlu at fosilleri bulunacak, gen teknolojisindeki ilerlemelerle bunlara bir de kanat takip pegasusu gercege donusturecegiz" desem senin su iddialarindan inan farkli olmuyor.

ayrica Margarita Levieva'yla evleniyorum haftaya dugunume beklerim.
Leon
 

New postby hcho » Mon Jul 18, 2011 8:04 pm

Destegini yazalim o zaman:

1)Emeklilik denen kurum ulus devletin cihazlarindan biridir. Model devletin uzun vadede ekonomik olarak buyuyecegi uzerine kuruludur. Ya vergilerle(SGK), ya vergi muafiyeti(TRdeki bireysel emeklilik) ya da dolayli subvansiyonlarla(buradaki isverenininizin ozel sigortaya yaptigi katki, masraf gosterilip vergiden dusurulur) fonlanir.

2)Ekonomik buyumenin onu tikandiginda bu mesele savas cikararak nufus ve uretim fazlasi heder edilerek cozulur.

3)Savas cikarmanin olasiligi kalmamistir. Irak, Afganistan ve benzeri askeri operasyonlar karli olmamistir. Karli olacak savaslara taraf olabilecek ulkelerin elinde(Rusya, Cin ve saire) nukleer silah oldugu icin savasmanin imkani yoktur.

4)Bati dunyasinda mevcut teknoloji kullanim oranlari nufusun %60 civari kadarini manali islerde calisma olanagi yaratmaktadir. Kalan %40 ya hukumetler tarafindan yaratilmis islerde calismakta, ya da issizdir.

Netice olarak: Ekonomik buyumenin durdugu, nufusun ancak yarisindan biraz fazlasinin manali sekilde calisir durumda oldugu ekonomilerde emeklilik matematik olarak mumkun degildir. Tarihi buyume oranlari, issizlik oranlari ve emekli nufus oranlari veriseni bulursaniz, bu dediklerimi basit bir aritmetik hesapla da teyid edebilirsiniz. Tum bunlarin ustune dada_ist'in verdigi yasam beklentisi rakamlarini da koyun, kendiniz karar verin.

Sen Margarita'yla nerede tanistin?
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Leon » Mon Jul 18, 2011 10:42 pm

manali sekillerde calisma olayina bakacak olursak, tam da su an turkiye'de emeklilik sisteminin calismiyor olmasi gerekirdi, hos aslinda her sene 20 milyar dolar civari acik veren sosyal guvenlik sistemini dusunecek olursak calistigi da soylenemez. ancak su an calismamasinin sebebi, zamaninda 40 yasinda emeklilik hakki verilmesindendir, cozumu de emeklilik yasinin yukseltilmesidir ki oyle de yaptilar. tabi eskiden kalma emeklilerden dolayi sistem hala acik vermeye devam ediyor. sizin tum endiselerinizin cevabi da emeklilik yasinin yukseltilmesinde, refah seviyesi yukseldikce ortalama yasam suresi uzuyacak, ortalama yasam suresi uzadikca emeklilik yasi yukselecek, emeklilik yasi yukseldikce, bir emekliyi subvanse eden calisan sayisi artacak. "manali isler" teorisi de esasen soyle, bir ulkenin kalkinmasindaki gercek manadaki "key point" verimliligin artirilmasidir, verimliligin artirilmasi da, kisi basina dusen katma deger yaratiminin artirilmasidir, bu da ortalama bir vatandasin tarladan domates topluyor olmasi degil de, atiyorum otomobil fabrikasinda tasarim yapiyor olmasiyla saglanir. daha katma degerli islerde calisarak yani. gelisme oldukca katma degerli isler artar, katma degerli isler arttikca emeklilik sistemi devam ettirilebilir.
butun bunlara ragmen nufus yapisi emeklilik sistemindeki en onemli noktalardan biri olarak devam ediyor, yani yasli degil, nispeten genc bir nufus olmasi gerekliligi dogrudur, ancak benim ongorulebilir hayatimda bu konuda bir sIkIntI olacagini sanmiyorum, 2052'de 70 yasinda olacagim, tam da o siralar yapilan projeksiyonlara gore turkiye nufusu yaslanma trendine girecek, sanmiyorum ki ben unumu eleyip elegimi asana kadar su anki sistemde bir sIkIntI olsun. tabi "benden sonrasi tufan" seklinde dusunuyor degilim, ancak hem bundan 40 sene sonrasinin cok da ongorulebilir oldugunu sanmiyorum, hem de keynes'in dedigi gibi, en nihayetinde, "uzun vadede hepimiz olmus olacagiz". boyle de bir gercek var.

Margarita'yla south kensington'da bir dondurmaci'da tanistim.
Leon
 

New postby hcho » Tue Jul 19, 2011 7:35 am

Evet, sorunun tum cozumu emeklilik yasinin yukseltilmesinde, ben de onu diyorum. Ortalama olum yasindan 2 sene onceye kadar cekilse yetiyor.

Verimlilik, yuksek katma deger ve benzeri sikintilar Turkiye'nin mevcut kultur ortaminda cozulebilecek isler degil. Toplumun ve iktidarlarin(sirf AKP degil, ondan oncekilerin de tamami) Turkiye'nin uretim dinamiklerini degisitirme yonunde bir iradesi yoktur, olmadi. Basimiza buyuk bir felaket gelmedikce de olmayacak.
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Leon » Tue Jul 19, 2011 7:44 am

emeklilik yasinin o kadar yukseltilmesine gerek yok. calisma suresi, ortalama yasam suresi - emeklilik yasi'nin 3 kati gibi bir rakam oldugu durumda yeterli olmasi lazim.

turkiye'nin basina gayet de saglam buyuk bir felaket geldi, en nihayetinde kurtulus savasi, zaferle sonuclanmis olmakla beraber anadolu topraklarinda yasanan bir felaketti de. olayi felakete baglama degil, daha cok egitime baglamak gerek. sonucta amerika ya da japonya ya da almanya anasinin karninda verimli sekilde dogmadilar. egitimle sagladilar. bu sekilde verimliligin saglanmasi da bir kac kusak gerektiriyor. o sebepten belki yarin degil ama 20-30 sene sonrasi icin umitsizlige kapilmak icin bir sebep gormuyorum. sonucta yeterli duzeyde olmamakla beraber egitim konusunda turkiye benim universite sinavina girdigim yillara gore bile cok buyuk asamalar kaydetmis durumda.

oyle yani.
Leon
 

New postby hcho » Tue Jul 19, 2011 7:57 am

Konu cok dagilacak ama kurtulus savasi bir felaket degildir. Genel Kurmayin kendi kayitlarina gore tum operasyonlarda sehit olan toplam asker sayisi, dokuz bin kusur. Yanlis okumadin on bin bile degil. Bu olaylar olurken toplam nufus 12,5 milyon civarinda. Benim felaketten kastetigim soyle kara veba gibi falan nufusun 3te 1ini goturecek bir musibet. Kara veba falan gibi, binlerce yil toplumun hafizasindan cikmayacak birsey.

Konuya doneyim:

Egitim gerekliliklerden sadece birisi, yaratilan arti degerin dagitilmasinin yeninden duzenlenmesi gibi kan cikmadan cozulemeyecek cetrefilli konular var. Turkiye'de bu konulari cozecek irade yok.

Esas buyuk problem bu da degil zaten, Turkiye'nin eklemlendigi ekonomik blogun temel problemleri var. Buyume oranlari ve uretim fazlalari ile ilgili konu cozulmeli. Ortada test edilmis bir cozum yok.
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Leon » Tue Jul 19, 2011 9:26 am

illaki kaybedilen hayatlarin sayilarak felaket nitelemesi yapacaksak bununla ilgili aciklamayi sakli tutmak uzere sunu soyleyeyim, o donem kurtulus savasinda savasmak uzere, 1910'larin basinda amerika'ya (evet bildigimiz ABD'den bahsediyorum) goc eden Turkler bile geri donmustur, insanlar 3 yil savas sartlarinda yasamistir.

kaybedilen hayatlar olarak da Kurtulus savasinda degil belki ama, 93 harbinden itibaren (1893'te degil 1878'de olmustur bu savas, rumi 1293 oldugundan adi boyle bildiginiz gibi), 1923'e kadar tam 45 sene savasla yatip savasla kalkmistir anadolu topraklarinin insanlari. ben kac insanin sehit oldugunun muhasebesini yapamayacagim ama milyonlardir muhtemelen.

gelir adaletinin saglanmasindan bahsedeceksek o da bambaska bir konu, emeklilikle dogrudan iliskili degil, hem ben turkiye'de gelirin adaletli dagitilmasi superdir demiyorum ki zaten gini kaysayimiz 0,40-0,41 civarinda (o kadar da fena bir rakam degildir bu arada bu, orta halli hatta biraz daha iyi bir rakam, kuzey avrupa ulkelerinde 0.23, bazi afrika ulkelerinde 0.70 gibi rakamlar, mesela amerika'da da yanilmiyorsam 0.36. bazi afrika ulkeleri bu konuda bizden daha iyi ancak onlarda daha cok o kadar fakirler o kadar fakirler ki fakirlikte esitler seklinde bir durum var). Ha bu 0.40'lik oranin duzelmesi de esasen egitimden gecer en nihayetinde, ekonomik modeli soyle uygulayalim diyerek cozulebilecek bir sey degil. zaten su forum icinde illa bir problem cozeceksek, ya da varsayalim burda laf ureterek cozebilecegimiz bir sorun olsaydi, en oncelikli konunun guneydogu sorunu ya da kurt sorunu adina her ne derseniz deyin, onun cozulmesini gerekli gorurdum. ondan sonra gelir adaletine egitime vs.ye sira gelir. hos o sorunun cozulmesi de biraz bu gelir adaletine egitime vs.ye baglidir ya neyse.

konuya donecek olursak en nihayetinde ben su anki emeklilik sisteminin daha uzun yillar devame decegini dusunuyorum, hem de sgk'dan kaynakli butce aciklari yildan yila dusecek daha uzun bi sure, degil ki kotulesmek. (bu daha cok o kadar kotu o kadar kotuydu ki, ne yapsalar iyilesir seklinde bir durum acikcasi ama en nihayetinde boyle bir sonuc cikiyor.)
Leon
 

New postby hcho » Tue Jul 19, 2011 10:20 am

Hayir, gelir dagilimi adaletinden bahsetmiyorum. Ulkede yaratilan katma degerin devlet eliyle devlete yakin duran sermaye gruplarina payedilmek yerine gercek anlamda rekabet sonucu kazanana verilmesinden bahsediyorum. Mustafa Kemal'in Koc'u, Suleyman Demirel'in Sabanci'si, Turgut Ozal'in Halis Toprak'i, Recep Tayyip Edogan'in Calik'i var. Bu degismedikce, siyasi iktidara gebe sermaye gruplari ortadan kalkmadikca bizim is olmaz.

1878 degil daha oncesinde de savasiyorduk biz. Savasmadigimiz tek donem herhalde lale devridir.Kayip olarak nufusun sadece cuzi bir kismini etkileyen savaslar dedigim felaket kategorsine girmiyor. 700 kusur yildir merkezi otoriteye bagli tarim toplumuyuz. Bunu sorgulatacak, degistirtecek bir sok yasamadik.
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Leon » Tue Jul 19, 2011 11:17 am

her iktidar kendi zenginini yaratir bu dogru ancak su anki tr'de salt calik'a calisiliyor gibi bir intiba veriyor yazdigin. eminim oyle dusunmuyorsundur. yok eger oyle ya da ona yakin bir sey dusunuyorsan biraz fazla komplo teorisi hali var bunda.

ben son 10 senede ama ozellestirmelerle, ama yasal duzenlemelerle, ama rekabet kurumlariyla, bir sekilde cok daha rekabetci bir serbest piyasa ekonomisinin hasil oldugunu dusunuyorum. bunun boyle olmadigini soylemek bence biraz haksizlik olur zaten.

daha oncesinde savasmiyorduk demedim, ancak osmanli'nin son 45 senesinde daha da cok savastik, sadece sarikamis'ta 90 bin, sadece canakkale'de 250 bin sehit verdik, simdi bunlari soylemek hatirlatmak bile bana zul geliyor inanir misin. sanki bunlar bu (yani o) topraklarin sehidi degilmis de istatistik olmus gibi burada yazmak biraz saygisizca oldugunu bile dusunuyorum diyebilirim. kayip olarak nufusun cuzzi bir kategorisi oldugunu hic dusunmuyorum. nasil cuzi oldugu sonucuna variyorsunuz o konuda da hic bir fikrim yok.
osmanli doneminde tarim toplumu oldugumuz dogrudur, su an tarim toplumu oldugumuzu dusunmuyorum, bir atilim yapabilmemiz icin saglam bir felaket yasamamiz gerekliligi dusuncesini de gayet sacma buluyorum. ki aslinda yasadigimizi da bi kac defadir acikladim. son sozum budur.
Leon
 

New postby hcho » Tue Jul 19, 2011 11:29 am

Devletten nasiplenen ve bu sebeple rekabet kuluturu gelisteremeyen ozel sirketlerden bahsediyorum elbette. Bunlardan irili ufakli yuzlerce uretiliyor her ikitidar doneminde.Yasal cercevedeki degisimler de bunlari islah etmiyor, zoru gorunce kendilerini yabanci ortaklarin kollariana ativeriyorlar.

Sehit sayisi konusu cok uzayacak ama rakamlariniz yanlis, yine Genelkurmayin kendi rakamlari Canakkale'deki kaybin 60bin civarinda oldugu, 250bin rakaminin sehit arti gazi sayisi seklinde oldugu yonunde. Velev ki dediginiz rakamlar dogru olsun, toplam nufusa oranlandiginda cok cuzi olduklari ve zamana yayilmis olarak geldikleri icin de toplumda bir sok etkisi yaratmiyorlar. Sok etkisi olmayinca da kendimize ceki duzen verecek toplumsal irade olusmuyor. Toplumsal sok gerekliligi bize ozel bir durum degil, dunya tarihindeki her buyuk rota degisimi bir toplumsal sok neticesinde olmustur, bunun istisnasi yok.
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Leon » Tue Jul 19, 2011 1:11 pm

hocam yazmayayim diyorum ama 250 bin degil, 60 bin diyerek savunmaniz komik olmus. 60 bin az midir? kaldi ki evet baktim 60 bin sehit varmis ama 20 bin hastaliktan kayip, kalanlarin da onemli bi kismi yaralanarak savasamaz hale gelenler, gazi deyince guzel duruyor da, bunlarin icinde kolu bacagi kopanlar var, hani turku de diyor ya "olmeden mezara koydular beni" diye, bu sakat kalanlarin bi kismi bu sekilde, bunlar katastrofik degilse size gore, hic bir sey demiyorum zaten.
cuzi dediginiz rakamlari ben stalin'in su sozu gibi algiliyorum acikcasi:
"bir kişiyi öldürmek cinayet, on kişiyi öldürmek katliam, yüz kişiyi öldürmek trajedi, bir milyon kişiyi öldürmek ise istatistik olur".
devamli olarak cuzi dediginiz rakamlar tek bir cephede verilen 10 binlerce sehit. bunun gibi 45 senede suruyle savas ve cephe var. hepsinin dokumunu cikaracak ne vaktim var ne de oyle bir niyetim var cunku ben dokumunu cikarsam siz hala "cuzzi, cuzzi" diye ayak direyeceksiniz eminim ki o sebepten anlami yok. o rakamlar size cuzi geliyor olabilir ancak cuzi olan hic bir tarafi yok, nerden baksaniz gayet buyuk rakamlar. bu konuda iddialasmanizi da anlamsiz buluyorum acikcasi.

toplumsal sok gerekliligi de sizin biraz "marjinal cozum uretme kaygilisi" oldugunuz izlenimi verdi bana sadece. marjinal cozum uretince daha ilgi cekici olundugu seklinde bir genclik hastaligi vardir, boyle arkadaslar hala var benim cevremde de. yarin bir gun biri cikar atiyorum istanbula atom bombasi atsak super gelisiriz diye marjinal bir cozum uretir, siz sonra "hani marjinal bizdik" diye kalirsiniz en fazla o olur.

mesela anayasal hukukun ilerlemesi surecindeki bir mihenk hatta baslangic tasi olan magna carta herhangi bir katastrofik felaketin sonucu degildir, mesela renaissance ya da reform surecleri pek cok seyin bir sonucudur ama bahsettiginiz sekilde katastrofik bir felaketin sonucu degildir, mesela avrupa ortacag karanligini yasarken ortadogu'da pek cok alanda ilerlemis islam devletlerinin olusmasi katastrofik bir felaketin sonucu degil, yeni bir dinin sonucudur. eger bunlara yani yeni bir dine, ya da magna carta'nin kendisine, ya da renaissance ve reform'u ortaya cikaran etmenlere "$ok" diyorsaniz, o zaman ben bastan beri tam olarak neyi tartistiginizi sorarim, cunku o noktadan bakarsak, cumhuriyetin ilani da bu millet icin verdigim ornekler mertebesinde gayet saglam bir "$ok" olmustur.

belki bu rota degisimi icin $ok gerekliligini ifade ederken soylemek istediginiz sey shock doctrine diye bir sey vardir, onu kastetmeye calisiyorsunuzdur, en son ihtimal o aklima geldi. eger onu kastediyorsaniz, acikcasi belirtmem gerekir ki, siz cok yanlis anlamissiniz onu da.
Leon
 

New postby hcho » Tue Jul 19, 2011 1:43 pm

Bir cozum uretme kaygim yok, durum tespiti yapiyorum. Toplumsal algiyi kokunden sarsacak bir sey olmadigi surece Turkiye'deki siyasi iktidar ekonomi saglikli bir duzlem uzerine oturamaz.

Savaslardaki kayiplar bizim toplumun ustunde memlekette islerin yuruyusunu sorgulatacak bir etki birakmamistir. Bu memlekette Inonu Turkiye'yi 2. dunya savasina sokmadigi icin korkaklikla suclandi yahu, o cok travmatik dediginiz olaylardan sadece 30 sene sonra. Bu mudur savastan sitki siyrilmis toplumun verecegi tepki?
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Leon » Tue Jul 19, 2011 2:32 pm

inonu savasa sokmadi diye korkaklikla suclayan var mi bimiyorum, vardir illa oyle birileri de, ama inonunun esas elestirildigi nokta hem savasa sokmayip hem de savasa sokmadigi halde ulkede savas sartlarini yasatmis olmasindandir. bizim koyde anlatirlar, supurge'nin tohumu olur, ikinci dunya savasi yillarinda devlet herseye el koydugundan millet hic bir sey bulamayinca ondan ekmek yapmaya kalkmis, o da insani kabiz ettiginden, kabizliktan vefat edenler olmus diye. artik ne kadar dogrudur gercekten hic bir fikrim yok ama bunu dedigim koyde ben birinci agizdan dinledim. boyle bir ortama sebep olan insan dogal olarak elestirilir de suclanir da.

ben savaslarda cok kayip verdik, felaketler yasadik dedim evet, ancak bu milletin algisinda savasta hayatini kaybetmek sehit olmaktir, bati medeniyetlerinde varolmayan bir kavram biz de var diye, ve sirf bu sebepten ulke insani sitki siyrilmis sekilde tepki vermiyorsa, bu benim dediklerime karsi bir tez degil, olsa olsa sizin dediklerinize karsi bir tez olabilir, cunku demek ki o bahsettiginiz super fatal felaket olsa bile bizim insanimiz sizin dediginiz sekilde tepkisel bir hareket ortaya koymayacak. ancak bunun boyle olmasi, o 45 senelik donemde cok buyuk kayiplar verdigimiz gercegini degistirmez. en fazla dedigim gibi sizin tezinizin daha bastan yanlis oldugunu ortaya koyar.
Leon
 

PreviousNext

Return to der Karrierismus



Who is online

Users browsing this forum: No registered users and 103 guests