Board index Alaturka Londra Hyde Park

Londra İzlenimleri

Ayağı yere değmeyen herkes kraliçe hakkında atıp tutabilir

New postby Endoplazmik Retikulum » Sun Aug 05, 2007 11:21 pm

Efendim hayırlısıyla Cumartesi aksamı sehr-i Londraya ayak bastık.
Pazar gunude ikamet ettigim Holborndan yuruye yuruye epey bir dolastım. İlk izlenımlerımı sızınle paylasayım istedim.
1) Londrayı ben İstanbula benzettim. Sehir haddinden fazla kozmopolit. Tam bir imparatorluk baskenti. Aslında İstanbul bu kadar kozmopolıt degıl tabi. Lakin ne yaparsın ki bizim imparatorlugumuzu 80 sene once 5 ayda tasfıye ettiler. Bunların imparatorlugunun tasfiyesi 50 yıldır suruyor. Olacak o kadar deyip geciyoruz.
2) Sehir nispeten temiz ve duzenli. Tabi ben Tokyo ile nispet ediyorum. Tokyo kadar temiz ve duzenli degil ancak Tokyo kadar ruhsuz da degil. Her ne kadar Viktorya stili mimariden hele hele gotik mimariden hic hazzetmemesem de Tokyonun kara kutularından daha fazla ruh, estetik ve guzellige sahip binalarla dolu bir sehir oldugu kesin.
3) Fiyatlar almıs basını gitmis. Burada insanlar ne kadar maas alıyorlar ki yasam bu kadar pahalı diye dusundum. Tokyodan iki kat pahali kı İdrak zaafiyetine ugradıgımı soyleyebilirim.
4)Parklar ve Bahceler mudurlugu iyi calısıyor. Her taraf yesil alan dolu. Belediyede iyi calısmıs zamanında. Gecitiydi, koprusuydu her tarafı guzelce istihkam etmisler.
5) Thames nehri akmam diyor camurlarımı atmam diyor. Yahu bizim halic bu nehrin yanında hamidiye menbasi gibi kalıyor. Belediyeye yaptıgım ovguyu geri alıyorum. Lakin gece uzerındekı kopruler ısıklandırılınca ve de kafa da bir milyon olunca romantik gozukmuyor da degil namussuz.

İlk gun izlenimlerim boyle aslında daha cok yazacaktım ama uykum geldi, malum jetlag. Londrada kalacagım 5 hafta boyunca bu baslıga gorduklerimi yazmayı dusunuyorum. Sizde yorumlarınızla baslıgı sereflendirirseniz sevinirim. Herkese tekrardan saygılar, hurmetler.
"Munferidin munasibi mukafatindan mutefekkir olandir"
User avatar
Endoplazmik Retikulum
 
Posts: 13
Joined: Thu Jun 21, 2007 10:20 am

New postby davsan » Mon Aug 06, 2007 8:03 am

efendim, oncelikle hos geldiniz : ) hep Tokyo'yu merak eden biri olarak, bildigim bir sehir olan Londra'yla kiyaslariniz bana Tokyo hakkinda bir fikir vereceginden basliginizin bas takipcilerinden olacagimdir : )

ben Londra'ya ilk geldigimde, yaptigim ilk yorum "gri" olmustu. gri binalar, gri hava, gri (peki, kahverengi de olabilir) nehir ve gri modda insanlar... simdi ki yorumumsa, "gri mri ama, seviyorum keratayi" oluyor : )

bakalim sizin yorumlarinizin 5 haftalik evrimi ne yonde olacak...
User avatar
davsan
BAŞKAN
 
Posts: 878
Joined: Sat Dec 09, 2006 1:16 am

New postby hcho » Mon Aug 06, 2007 8:41 am

Viktoryen donem sevmiyorsaniz baska mimari akimlarimiz da var. Isci Partisinin, bir komunist partiden yanliz 2 santim kisa oldugu ve iktidarda firtinalar estirdigi yillarda yapilmis, benzer ornekleri sadece dogu blogu ulkelerinde gorulebilen toplu konut saheserleri de var mesala. Metroya atlayip zone 3e cikmaya bakar :)
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby MmarlonN » Mon Aug 06, 2007 5:26 pm

hcho wrote:Viktoryen donem sevmiyorsaniz baska mimari akimlarimiz da var. Isci Partisinin, bir komunist partiden yanliz 2 santim kisa oldugu ve iktidarda firtinalar estirdigi yillarda yapilmis, benzer ornekleri sadece dogu blogu ulkelerinde gorulebilen toplu konut saheserleri de var mesala. Metroya atlayip zone 3e cikmaya bakar :)


Sağda solda gördüğüm o korkunç ve iğrenç "bilmem kaç metre kare alanda on yüz bin insan yaşatalım" mantıklı yapıların mimarı onlar mı? Helal olsun.
// Hayattır seni sevmek !
User avatar
MmarlonN
BbrandoO
 
Posts: 396
Joined: Thu Apr 12, 2007 7:31 pm
Location: Bursa / London

New postby Endoplazmik Retikulum » Mon Aug 06, 2007 10:46 pm

Bugun ılk defa ısyerıne gıttım. Bank ıstasyonunun cok yakınında. Sanırım burası sehrın fınans merkezı. Gercı Fınans merkezınden cok bızım Cagaolugluna benzıyor. Tokyonun fınans merkezı Otemachıde herkes sıyah takımlarla ve asık suratlarla gezer. Burada ınsanların yuzu daha yumusaktı. Bu aslında genelgecer bırsey galıba. Londradakı insanlar bana cok rahat geldı. Uzerınde gunes batmayan ımparatorlugun mırasını torunlar rahat bırsekılde yıyorlar. Ote yandan Japonya, Kore ve ozellıkle Cınde bır Batıyla ve Modern Dunyayla hesaplasma cabası var. Bu da yuzlerıne ve ıfadelerıne yansıyor. Bızım 20 yılda terore verdıgımız kurban kadar ıntıhar vakası oluyor her sene Japonyada.

davsan wrote:efendim, oncelikle hos geldiniz : ) hep Tokyo'yu merak eden biri olarak, bildigim bir sehir olan Londra'yla kiyaslariniz bana Tokyo hakkinda bir fikir vereceginden basliginizin bas takipcilerinden olacagimdir : )

ben Londra'ya ilk geldigimde, yaptigim ilk yorum "gri" olmustu. gri binalar, gri hava, gri (peki, kahverengi de olabilir) nehir ve gri modda insanlar... simdi ki yorumumsa, "gri mri ama, seviyorum keratayi" oluyor : )

bakalim sizin yorumlarinizin 5 haftalik evrimi ne yonde olacak...


Hosbulduk, tesekkur ederım.
Benım Londra ızlenımım sızınkının tam aksı. Sanırım Londraya ayak bastıgımdan berı havanın cok ıyı olmasının da bunda etkısı var. Japonyaya ılk gıttıgım gun ıse hava yagmurluydu, aynen sızın dedıgınız gıbı ılk yaptıgım yorum grı ve soguk olmustu. Halbukı gunesı en sıcak ulkelerdendır.

hcho wrote:Viktoryen donem sevmiyorsaniz baska mimari akimlarimiz da var. Isci Partisinin, bir komunist partiden yanliz 2 santim kisa oldugu ve iktidarda firtinalar estirdigi yillarda yapilmis, benzer ornekleri sadece dogu blogu ulkelerinde gorulebilen toplu konut saheserleri de var mesala. Metroya atlayip zone 3e cikmaya bakar :)


Sovyet mımarısını yabana atmayın. Her ne kadar konutları karınca kolonısı hesabı yapsalar da, Devlet bınaları, Tıyatroları, Tren ıstasyonlarının her bırı ayrı bır sanat eserıdır. Ama tavsıyenızı tutup Zone 3e cıkacagım, londranın downtown mekanlarını da gormek ısterım.
"Munferidin munasibi mukafatindan mutefekkir olandir"
User avatar
Endoplazmik Retikulum
 
Posts: 13
Joined: Thu Jun 21, 2007 10:20 am

New postby hcho » Tue Aug 07, 2007 8:51 am

Suphesizki her rejim kendi hakim sinifina sanatin en incesini, mimarinin en rafinesini sunar. Proleterya diktatorlugu olacakken burokrasi diktatorlugu olmus Sovyetlerin devlet binasinda ya da kamusal diger yapilarda elde etekte ne varsa dokmus olmasinda sasirlacak bir sey yok.

Lakin bireyselligi geri plana atacagim diye insani makinelestirmeye yonelik konut uretiminin meyveleri de pek bir eksi.
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby MmarlonN » Tue Aug 07, 2007 9:03 am

Konu ile tam alakalımıdır bilmem ama, gelişen muhabbet üzerine birkaç şey karalamak isterim. Bir talihsizlik eseri gittiğim Gürcistan, benim gördüğüm en yakın ve tek eski Kominist bloğu ülkesidir.

Mimari yapıyı (her ne kadar kötü Gürcistan bunun için pek de güzel bir örnek olamayacaksa da) anlamak pek de zor olmuyor. Örnekler bulabiliyorsun. Devlet daireleri he ne kadar "yüce" ve etkileyici bir yapıda olsa da bana (kişisel fikrimdir) çok abartı ve biraz ürkütücü gelmişti. Çok kullanışlı olmasalar da sanatsal bir akım ve mesaj uğrruna inanılmaz çaba harcadıklarını anlamak mümkün, çok saygı duydum.

1950li yıllardan kalma bir metroları vardı hiç unutmam, o kadar eski ve dibe doğru inen yürüyen merdiveni vardı ki insan ürküyor. Ama aşağısı inanılmaz bir mimari.

Neyse uzatmadan orada en çok ilgimi çeken noktayı aktarmadan edemeyeceğim. Şehrin her yerinde (bana göre) traji komik heykeller ve dev resimler vardı. Böyle kaslı iri sağlıklı boğa kıvamında abiler ile, hem muhteviyatı hem de mecazi anlamda taş gibi ablalar, her ikisi de keskin bakışlar ile ileriye bakıyorlar. Ya da ellerini yukarı kaldırmışlar filan. Arada bir haşin bakışlı bir çocuk ve dana gibi sağlıklı, dinç bir aile portresi. Böyle insanın kulaklarında zoraki bir devrim şarkıları ahengi oluşturuyorlar. Çok ilginç gelmişti hep aynı temalı resimler heykeller. Devrimeeee gelllllllll loy loyyyyyy gibi.
// Hayattır seni sevmek !
User avatar
MmarlonN
BbrandoO
 
Posts: 396
Joined: Thu Apr 12, 2007 7:31 pm
Location: Bursa / London

New postby mindbender » Tue Aug 07, 2007 11:28 pm

ben de konuyla uzaktan yakindan alakali bir anektod aktariyim,

rusya da yasiyan yakin bir arkadasimin yasayip, anlattigi uzere.

Rusya'nin Sibirya tarafinda ki bir bolgesinde;

Komunizm geleneklerini surduren bir mekanda,
masalarda diger masalari ariyabileceginiz telefonlar varmis. Millet oyle birbirini ariyip masasina davet ediyormus, turkler icin bulunmaz nimet oluyor sanirim :D

Tuvaletlerde ise kapi yokmus, kimse gizli sakli bisi yapmasin diye. Kiz, Erkek karisik tuvaletlerde herkes isini birbirinin suratina bakar vaziyette goruyormus, utanan cekinen insanlar icin de ayri bir tuvalet varmis ama bir kisim insan gercektende bu kapisiz tuvaletlerde bu sekilde isini goruyormus.
mindbender
ROGER WATERS
 
Posts: 429
Joined: Wed Jun 20, 2007 5:17 pm
Location: london

New postby Flavio Briatore » Wed Aug 08, 2007 12:24 am

mindbender wrote:
Tuvaletlerde ise kapi yokmus, kimse gizli sakli bisi yapmasin diye. Kiz, Erkek karisik tuvaletlerde herkes isini birbirinin suratina bakar vaziyette goruyormus, utanan cekinen insanlar icin de ayri bir tuvalet varmis ama bir kisim insan gercektende bu kapisiz tuvaletlerde bu sekilde isini goruyormus.


Marlon pm atıp neresi diye sorarsa cevap verme hocam sakın :)
Flavio Briatore
ROGER WATERS
 
Posts: 744
Joined: Thu Feb 01, 2007 1:16 pm

New postby MmarlonN » Wed Aug 08, 2007 12:34 am

Flavio Briatore wrote:Marlon pm atıp neresi diye sorarsa cevap verme hocam sakın :)


Gtalk'dan "hacı öğrensene şurası neresi, Hollanda'ya gidince kaçıp gideyim çaktırmadan" dediğini neden buraya yazmıyorsun : )
// Hayattır seni sevmek !
User avatar
MmarlonN
BbrandoO
 
Posts: 396
Joined: Thu Apr 12, 2007 7:31 pm
Location: Bursa / London

New postby Flavio Briatore » Wed Aug 08, 2007 1:20 am

MmarlonN wrote:Gtalk'dan "hacı öğrensene şurası neresi, Hollanda'ya gidince kaçıp gideyim çaktırmadan" dediğini neden buraya yazmıyorsun : )


Uygarcım Türk Filmlerini aylardır izlemiyordum ama senin şu attığın post ile (kötü kadın yapmıyor bu yaptığını ) bütün özlemimi giderdin ,sağol canım benim,bide şu ilaçlı gazozlu filmleri özledim be :)
Last edited by Flavio Briatore on Wed Aug 08, 2007 11:41 am, edited 1 time in total.
Flavio Briatore
ROGER WATERS
 
Posts: 744
Joined: Thu Feb 01, 2007 1:16 pm

New postby hcho » Wed Aug 08, 2007 7:26 am

Rus, Rusya ve benzeri kelimeleri "banned words" listesine ekleyecegim. Gorunce icinizden canavar cikiyor :)
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby Endoplazmik Retikulum » Fri Aug 10, 2007 10:18 am

5 gundur ise metroyla gidip geliyorum. Metro bekledigimden daha ufak cikti (vagonlari kastediyorum). Eger sehrin ulasim yukunu bu metrolar tasiyorsa bu kadar dar vagonlarla bu isin basarilmasi bana anlasilmaz geldi. Sabahin en kalabalik zamaninda binmeme ragmen yinede yeterince kalabalik degildi. Platformda bekleyen insanlar vagona rahatca sigamayacaklarini anlayinca bir sonraki treni bekleyebiliyor. Burada isyerine 5-10 dk. gec kalmaya birsey demiyorlar heralde. Tokyo metrosunda icerisi ne kadar dolu olsun ben "ya Alllah" diyip omzumla yuklenirim. Arkadanda gorevliler iterler kapi bisekilde kapanir (sabahlari adam itmek icin gorevliler var).
Baska bir ilginclik de, geldim geleli sokakta beni cevirip yol soruyorlar. Geldigimden beri epeyce yol yurudugum icin sagi solu ogrendim, yol tariflerine basladim. Dun de 5 tane Rus turiste Piccadily Circus'a nasil gideceklerini anlattim.
Yanliz Londrayi cok sevdim ben. Burada temelli kalsam, calissam fikrim ne yonde degisir bilemem ama gezmek, tozmak, sanatsal aktiviteleri takip etmek icin mukemmel bir sehir. Esseklik etmisim daha once gelmemisim.

mindbender wrote:ben de konuyla uzaktan yakindan alakali bir anektod aktariyim,

rusya da yasiyan yakin bir arkadasimin yasayip, anlattigi uzere.

Rusya'nin Sibirya tarafinda ki bir bolgesinde;

Komunizm geleneklerini surduren bir mekanda,
masalarda diger masalari ariyabileceginiz telefonlar varmis. Millet oyle birbirini ariyip masasina davet ediyormus, turkler icin bulunmaz nimet oluyor sanirim :D

Tuvaletlerde ise kapi yokmus, kimse gizli sakli bisi yapmasin diye. Kiz, Erkek karisik tuvaletlerde herkes isini birbirinin suratina bakar vaziyette goruyormus, utanan cekinen insanlar icin de ayri bir tuvalet varmis ama bir kisim insan gercektende bu kapisiz tuvaletlerde bu sekilde isini goruyormus.


Bunu ben 10 sene evvel Ukrayna'ya gittigimde yasamistim. Sovyetlerin zeki cocuklari egittigi tatil koyu benzeri biryerde kaliyordum. Kapisi olmayan bu tuvaletlerden orada da vardi. Tuvaletin girisine bizim arkadaslardan birini dikiyordum ki, isimizi gorurken baskasi iceriye girmesin. Duslar hakeza. Kadin erkek duslari arasinda da bir engel yoktu. Yanlislikla kadinlar kismina girmistim de kimse bagirip cagirmamisti. Anadan uryan bi abla cok cool bisekilde yan tarafi isaret etmisti.
Neyse admin arkadasim beni sutlamadan mevzuya bir sonra vereyim(Erotik siteye cevirdim forumu).
"Munferidin munasibi mukafatindan mutefekkir olandir"
User avatar
Endoplazmik Retikulum
 
Posts: 13
Joined: Thu Jun 21, 2007 10:20 am

New postby davsan » Fri Aug 10, 2007 12:32 pm

demek dogruymus dun filmde (Fast and Furious- Tokyo Drift) gordugum sahne- elemanin teki sabah metroya tikistiriyordu insanlari, gozlerime inanamadim! o ne ya??

bence sen kesin bizim cenaha tasin ER, bosver oralari yaaaaaaa. hem sevmissin bak burayi : )
User avatar
davsan
BAŞKAN
 
Posts: 878
Joined: Sat Dec 09, 2006 1:16 am

New postby davsan » Tue Aug 14, 2007 12:14 pm

son bir kac gundur ses cikmadi sizden ER? haftasonu nasildi mesela? gunesi goren Londra'lilarin tepkilerini falan nasil buldunuz?

ben gunesle beraber baskentin ortasindaki parka bikinileriyle atlayinca insanlar, sok olmustum ilk gordugumde. bir de tum haftasonu icmelerini yadirgamistim...
User avatar
davsan
BAŞKAN
 
Posts: 878
Joined: Sat Dec 09, 2006 1:16 am

Next

Return to Hyde Park



Who is online

Users browsing this forum: No registered users and 23 guests

cron