Board index Alaturka Londra Hyde Park

Popüler kültüre referanslar

Ayağı yere değmeyen herkes kraliçe hakkında atıp tutabilir

New postby hcho » Fri Dec 28, 2007 12:30 pm

Londra'ya taşındık, hızlı konuşmayı çözdük, her türlü aksanı çözmeyi öğrendik, deyimlerin de belini kırar hale geldik ve fakat gel gör ki hala günlük konuşmada tıkanıp kaldığımız yerler oluyor. Neden? Çünkü popüler kültüre referansımız yok denecek kadar eksik.

Misal Türkçe bilen bir yabancıyı ele alalım, bu garibime gidip "İskicim" derseniz suratınıza bön bön bakacaktır. Bir vatan evladı aynı durumda gevrek gevrek sırıtır, zira kendisi de vakt-i zamanında sizin gibi Levent Kırca'ya maruz kalmıştır. Biz de deplasmanda aynı durumdayız maalesef, yakın geçmişte olmuş olaylara, televizyon şovlarına, tutulmuş şarkılara vakıf olmadığımız için bunlara referansla yapılan şakaları anlayamıyoruz.

Burada sıklıkla gönderme yapılan popüler kültür hadiselerini toplayalım. Muhabbet esnasında biraz faydası dokunur.
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby hcho » Fri Dec 28, 2007 12:42 pm

Long time no see
Kült filmin tanımı olan "A Clockwork Orange" nam şaheser, azıcık mürekkep yalamış ada sakinlerinin en sık gönderme yaptığı filmlerden biridir. Bu filmin en çok akılda kalan repliği ise "Long time no see". Biri size böyle dediğnde ulan bizim kırık İngilizcem ile dalga mı geçiyor bu gavur diye cellalenmeyin, kendisi aslında sizi de okumuş bellemiş, selam ediyor demektir.

Bar da falan kesilen hatuna "devotchka", ekürilere "malchuk" demek de Otomatik Portokal'dan yayılmış kullanımlardır. Siz en iyisi filmin orjinalini bir yerlerden bulup izleyin, mümkünse İngilzce alt yazılı da olsun.
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby davsan » Fri Dec 28, 2007 8:52 pm

evet ya, ben kac kere referans veren cizgifilmleri izlemedigi icin bob bon bakan Turk olarak kaldım ortamda :( cok gıcık his...

bu kahramanlardan teki wimbledon'da yasarmıs (ben de oyle), onunla ilgili bi espri yapıldıydı da ben anlayamamıstım. sonra anlattı da bizim patron ama beni pek sarmamıs belli, aklımda kalmamıs adı :(
User avatar
davsan
BAŞKAN
 
Posts: 878
Joined: Sat Dec 09, 2006 1:16 am

New postby hcho » Mon Dec 31, 2007 10:30 am

Is it cos I is black
Televizyon programı vardı, filmler çekti, Türkiye'de de biliniyor ama belki burada zamanında yaptığı etkinin farkında değilsinizdir. Sacha Baron Cohen'in Ali G ve Borat karakterleri 2000li yılların başında sallamıştı adayı. Bu karakterlerin replikleri, biz de Cem Yılmaz replikleri gibi, olur olmaz her yerde kullanılır halde idi. Hala da sürer.

Is it cos I is black de bunlardan biri. Duyunca vay ırkçı bu kadar göbekten girilir mi demeyiniz. Kabahatine alakasız bahaneler sunanlara yapıştırıyorlar bunu. Ali G patentlidir.

Sonra Yakshamesh var, Borat repliği. İyi akşamlar yerine kullanıyorlar. "I like" var, internet Mahir'den aparılmış. Aksanınızla dalga geçilmiyor sakin olunuz.
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm


Return to Hyde Park



Who is online

Users browsing this forum: No registered users and 28 guests