Board index Alaturka Londra Hyde Park

Londra'ya yeni gelenin günlüğü

Ayağı yere değmeyen herkes kraliçe hakkında atıp tutabilir

New postby haphazard » Sat Apr 12, 2008 1:08 am

HSMP ile başladı tüm hikaye.. Başladık araştırmaya AlaturkaLondra'yı bulduk, okuduk, sorduk, düşündük.. En sonunda toparladık belgeleri yolladık sonra uzun bir süre heyecanla bekledik. Kabul gelince sevinçten havaya uçtuk ve sonra EC süreci başladı. Nispeten daha kısa vadede halloldu, birde iş için görüşme aldık artık gelmek için sadece bir uçak bileti lazımdı, onu da aldık, peki ya sonra...?

2 gündür Londradayım. İlk defa buraya gelmiş biri olarak yaşadıklarımı paylaşmak istedim.. Ve başlıyoruz;

Gün 1
Atatürk havalimanına gidip check-in yaptırdık (bu sırada HSMP kabulunu sordular) ve bindik uçağa. Yaklaşık 3,5 saatlik yolculuğun ardından Londra hava sahasında iniş için havada beklemeye başladık. Bu sırada eğer hava açık ise (ki benim geldiğim gün açıktı) google earth'ten inceliyormuşsunuz gibi bütün şehri görebilirsiniz (tower bridge, big ben, london eye vs..) İlk defa Londra'ya gelicekler için 'Landing Card' adında bir şey doldurmanızı istiyorlar (adınız, soyadınız, doğum tarihiniz ve ingilterede nerede kalıcağınız ile ilgili).

Uçak indikten sonra pasaport kontrolüne yöneldik sıra hızlı ilerledi. Pasaport memuru ilk önce biraz soru sordu; hangi vize ile geldin, işin ne, ne kadar para getirdin yanında, gibi. Ardından kalıcağım yer ile ilgili bir kaç soru sordu ve girişi verdi. Heathrow Terminal 5'e inmeme rağmen bavulum jet hızıyla geldi diyebilirim :) Sonrasında çıktık havalimanından ve şehre doğru yolculuk başladı.

Undergroud yada Tube denilen olay Istanbulda ki metro gibi değil pek. Biraz ufak ama şirin birşey. Her istasyonda ve her tube'da durakları gösteren haritalar görebilirsiniz. Karmaşık olmasına rağmen sadece yazıları takip ederek nereye gidebiliceğinizi rahatça bulabilirsiniz.

Mimari kesinlikle çok güzel. Evler caddeler herşey Istanbul'a göre oldukça düzenli ve aynı tipte kalmasına sadık kalınmış bu insanı rahatlatıyor ilk aşamada. Gelmişken pub'a girmemek olmaz dedik ve bir pub'a girip soğuk biramızı yudumladıktan sonra evin yolunu bulup uyudum..

Gün 2
Sabah kahvaltısı pek bulunabilir birşey değil, zaten oldukça çok sandeviçci mevcut, o yüzden sandviç ile güne başladım. Ardından hemen bir Oyster Card edinip ulaşımı rahatlattık. Biraz da banka hesabı açmak için sağa sola bakındık ama bir fatura yada ehliyetiniz olmadan olmuyor maalesef.. Sadece HSBC açıyor pasaportunuz ile onlarda aylık £6 para alıyor..

Zone 1'e doğru yolculuk yaptım, Tottenham'da inip Leicester Square ve Piccadilly Circus arasında ki sokakları bol bol gezip bir kaç pub'a girip çıktım. Gece olunca etraf daha da kalabalıklaşmaya başladı. Her türlü insanı bulmak mümkün ama herkes halinden memnun. Soğuktan başımın ağrıyorken yazlık belde de gibi minik etek ve askılı ile dolaşan kızları görünce hayli şaşırdım. Kapalı mekanlarda sigara içmek kesinlikle yasak bu yüzden her bar, club yada pub'ın önünde insanlar sigara içiyor.

Yorgunluk çöktü ve saat 12'yi çoktan geçti, saat 12'den sonra tube'ler bitiyor. Dolayısı ile eve gidiceğim gece otobüsünü bekledim 5 dakika içinde geldi. Çift katlı otobüsüne üst katında en arka köşeye oturup yolu seyrede seyrede gidiyordum. Herşeyin normal olduğu anda yaşları 18 ile 20 arasında değişen 5 kızın Camden Town'dan binmesi ile üst kat cümbüşe dönüştü. Ellerinde kızarmış patatesleri yemek yiyip aşırı yüksek sesle bağıra bağıra konuşuyorlardı. Fakat hiç kimse umursamıyordu. Bela geliyorum demedi ve 3 tanesi önümdeki koltuğa oturarak başladılar konuşmaya.. Sürekli soru sorarak ağrıyan başı iyice ağırttılar. Neyseki diğer köşede oturan 19 yaşlarında bir çifte laf attılar. Birinin doğum günüydü ve bağıra çağıra doğum gününü kutladılar, hatta daha sonra ön taraftan insanlarda el çırparak kutladı. Sonlara doğru iki zenci erkek ve bir kız bindiler. Otübüsün camlarını açıp sigara (aslında uyuşturucu)larını yaktılar.. İşte bu aşamada biran önce eve gitmemin iyi olucağını düşünmüştüm ama herşey gayet normaldi. Neyseki sağ salim eve varabildim ve bu yazıyı yazabiliyorum.. Bakalım daha neler görüceğiz :)
User avatar
haphazard
ROGER WATERS
 
Posts: 937
Joined: Wed Dec 05, 2007 8:43 pm

New postby hcho » Sat Apr 12, 2008 10:24 am

Vay be haphazard, geldin de Londra'dan yaziyorsun ha? Insanoglu kus misali.

Iyi oluyor boyle yazman, yakinda gelecek arkadaslar tecrubelerinden faydalanir. Ufak ve hayati kolaylastiran seyler hakkinda tuyolari toplamis oluruz.

Bu arada "landing card" sirf ilk ucusta degil, Birlesik Kralliga inilen her ucusta dolduruluyor. Pasaport alana kadar kaleme kuvvet :)
Die Angst des Tormanns beim Elfmeter
User avatar
hcho
BRUCE DICKINSON
 
Posts: 2088
Joined: Fri Dec 22, 2006 1:13 pm

New postby mindbender » Sat Apr 12, 2008 11:45 am

hizli bir giris yapmissin :) hosgeldin. banka konusunda diger ilgili basliklari okumani tavsiye ederim :)

evlerin mimarisi ozenle secildiginden ayni degil birbiriyle, savas sonrasi alele acele tek tip yapilmis binalar, girdigin her evin ayni mimaride oldugunu gorunce biraz keyfin kacabilir zamanla :)
mindbender
ROGER WATERS
 
Posts: 429
Joined: Wed Jun 20, 2007 5:17 pm
Location: london

New postby erkut » Sat Apr 12, 2008 7:23 pm

haphazard hos geldin. Yeni bir baslangic. Haydi hayirlisi senin icin....
User avatar
erkut
ROGER WATERS
 
Posts: 527
Joined: Sun Jan 14, 2007 8:08 pm

New postby haphazard » Sun Apr 13, 2008 12:41 am

@hcho

Ya.. aynen oyle iste insanoglu kus misali.. AlaturkaLondra cok seyi degistirdi :) Ama su "landing card" can sikan bir olay..


@mindbender & erkut
Cok tesekkurler. Umarim guzel olur hersey.

Ben ucuncu gunden devam edeyim en iyisi.. Varsa Turk es, dost yada akraba muhabbetin ucunu fazla kacirmamak lazim.. Hazir yabanci bir ulkeye alisicam derken kendinizi Sultanahmette yada Antalyada ufak bir tatile cikmisiniz gibi hissediyorsunuz.. Ayrica TR'de olan herseyin burada olmasi bunu daha da bir guclendiriyor. Gerci sehir oldukca kozmopolit, Ingiliz kulturunu dolu dolu nasil yasayabilirsiniz henuz cozemedim bunu..

Bunun disinda soldan akan trafik ve sagdan direksiyon tecrubemi yasadim bugun ilk defa.. Reflekslerin beyin tarafindan degilde omurilik tarafindan kontrol edilmesinden dolayi sag elin vitese gitmesi, yolun sagine dogru arabayi hizzalama gibi aktiviteleri kontrol altina almak gerekiyor. "Roundabout" denen hadiseye girmedim ama genel olarak pratik sart. Ayrica selyektoru kesinlikle birakmak lazim. Hafif sikisik trafikte Istanbulda ki gibi sagdan soldan dalip one gecmeye calisan arkadaslarda gozumden kacmadi hani.. Ayrica burada motorin benzinden daha pahali (haberlerde duyduguma gore TR'de de motorin benzine yaklasmis...)

Sehrin guney tarafinda disina dogru dolandim biraz uzun yesil duzlukler gercek cok hos.. Yesilliklerde cesit cesit aktivite; futbol, ucurtma, yer parasutu, yapan insanlar gordum, guzeldi..

Underground'da uyarilari iyi dinlemek gerek (alternatif olarak forumda ki metro gadget"inide takip edebilirsiniz) zira bugun victoria kapaliydi baska sekilde yolumuzu bulduk ama en nihayetine "hat kapali arkadasim kendi yolunu kendin bulucan" durumu soz konusu degil, aternatifler yaziliyor istasyonlarda..
User avatar
haphazard
ROGER WATERS
 
Posts: 937
Joined: Wed Dec 05, 2007 8:43 pm

New postby Flavio Briatore » Sun Apr 13, 2008 2:04 am

haphazard,hoşgelmişsin,umarım umduğunu bulursun...

Tam havaların ısınma vaktinde gelmede iyi olmuş...
Flavio Briatore
ROGER WATERS
 
Posts: 744
Joined: Thu Feb 01, 2007 1:16 pm

New postby davsan » Sun Apr 13, 2008 12:35 pm

evet, havalar isiniyor cidden- bugun harika bir gunesle uyandik. hadi parka gidelim diye hazirlanirken bardaktan bosanircasina yagmur patladi!!

welcome to the land of shitty weather!
User avatar
davsan
BAŞKAN
 
Posts: 878
Joined: Sat Dec 09, 2006 1:16 am

New postby d_helios » Mon Apr 14, 2008 7:38 pm

tebrikler kardeşim,
sonunda londra'ya ulaştın. İnşallah ay sonunda bizde geleceğiz.Aynı dönemde Hsmp alanlar olarak devre sayılırız. Bu arada verdiğin bilgiler yine bize ışık tuttu. Aslında bu forumun en güzel yanı "bir aksiyon varsa detay ver mutlaka birinin işini görür" olması.
Neyse devrem tekrar hayırlı olsun. Birinciyi kaçırdık ama umarım 2. geleneksel Alaturka Londra buluşmasına yetişiriz ve yüzyüze Londra'ya gelişi kutlarız.
d_helios
 
Posts: 18
Joined: Wed Jan 16, 2008 10:02 am

New postby Gonzales » Thu Apr 17, 2008 10:29 am

Welcome Haphazard.

Ben de 3 haftadir Londradayim , ama oncesinde 5 ay parttime seklinde calismisligim var zaten o bakimdan memleketimden insan manzaralari beni pek sasirtmiyor.

Tr den Gelecekler icin:

Bankada hesap actirmak icin kesinlikle bir Utility Bill,banka hesap ekstresi falan getirin Trdeki adresinizi uzerinde tasiyan.

Ben 2.5 haftada yaklasik 6-7 farkli organizasyonla mulakat yaptim bunlardan bazilarinin surecleri cok uzun,on eleme,1.mulakat 2. mulakat, kisisel degerlendirme...

Ama Mulakat tecrubelerimi soyle paylasayim:

Genelde ayagi basan firmalar istihdam etmeden once 2 defa sizi siniyorlar.

Bu mulakatlarda 1 teknik eleman , 1 de manager tadinda birisi oluyor.Bir teknik soru,1 personal soru (1 kelime , 1 islem gibi).

Buralarda her turlu soru cikabilir,calistiginiz veya calismadiginiz yerlerden. Niye geldin Londraya,Bizim ismimiz ne anlama gelir. Yaratici cozum uretmek adina is ve gundelik yasamdan ornek ver,Zor gelistiriciye karsi tutumun...

Teknik sorularda genelde ince detaylardan cikiyor. Ama genel anlamda cok profesyoneller,2 . mulakattan sonra zaten size bir raporla geliyorlar,kisisel ve teknik degerlendirmeniz sonra beraber uzerinden gecip,diger adaylarin da ayni surecten gecip,cevabi bekliyorsunuz.

Ben Baker St. de calisiyorum Haphazard,yolun duserse mailim karasoglu@gmail.com bir kahve iceriz.
Gonzales
 
Posts: 80
Joined: Tue Jan 08, 2008 6:02 pm
Location: London

New postby haphazard » Thu Apr 17, 2008 3:30 pm

Teşekkürler Gonzales.

Gonzales'in belirttiği gibi iş görüşmeleri kesinlikle profesyonel oluyor. İlk gittiğim görüşmede gerçekten neye uğradığımı şaşırdım, dolayısıyla TR'den alıştığımız gidip yüz yüze konuşma tarzı iş görüşmelerini unutmakta fayda var..

İlk önce 30 dakikada cevaplamamı istedikleri bir test verdiler. Bunun içinde Java ile ilgili sorular, yazılım geliştirme süreci ile ilgili sorular, kişisel iletişim soruları ve klasik zeka soruları mevcuttu. Fakat soruları bilmek bazen yetmiyor, gelmeden önce sadece soruları okuyup cevaplarını hafızaya almamakta fayda var. Soruları çıkartıp ingilizce olarak cevaplamak sanırım çok işe yarıyacaktır.

30 dakika sonunda kağıtları alıp tek bir sayfa kağıt verdiler. Üstünde sadece bir cümle yazıyordu ve bu cümle ile başlayan bir kısa hikaye yazmamı istediler, bunun içinde 15 dakikalık bir süre verdiler.

Kısa hikaye kısmıda bittikten sonra, bir boardmarker verip "hadi 15 dakika düşün ve bize 5 dakikalık bir sunum hazırla" dediler. Her hangi bir konu yada kısıtlama yok ne istersen onu anlatabilirsin zaten işin zorlayıcı tarafıda bu. Sunuma görüştüğüm kişiden başka bir kişi daha girip dinledi ve sorular sordu. Genelde soğuk rüzgarlar esti.

Ve en nihayetinde bir defa yapılanların üzerinden geçtik. Benim için gerçekten zorlayıcıydı, hem karşılaştığım sorular ve diğer şeyler hemde kendimi ifade etmek. Bu yüzden gelmeden gerçekten pratik yapmakta çok fayda var ben hiç böyle olucağını düşünmüyordum..

İş hayatı dışında Brixton'a gitmeyin! :) Hep zenciler var ve sürekli size "skunk, fella you want skunk?" diye taciz ediyorlar yada para istiyorlar. Ayrıca Brixton tube istasyonu Victoria hattı üzerinde olduğu için bazen erken kapanıyor yada iyi servis verilmiyor, kaçmak için pek vaktiniz olmayabilir..

Şehir içi dolaşımı kolaylaştırmak ve ucuzlaştırmak adına bir Oyster kart alabilirsiniz, bakkalarda marketlerde bulmak mümkün.

Ev/Oda tutarken (özellikle kısa süreli olarak, odayı daha önceden kiralıyan birinden kirarlarsanız) dikkatli olmak lazım. Ev sahibi ile konuşmak gerekebilir kontratlar ile ilgili sonra başınız belaya girmesin..
User avatar
haphazard
ROGER WATERS
 
Posts: 937
Joined: Wed Dec 05, 2007 8:43 pm

New postby Gonzales » Fri Apr 18, 2008 10:52 am

Surec soyle isliyor aslinda

1 - Olayi agency veya siz baslatiyorsunuz
2 - Isin detaylarini agency ile paylasiyor
3 - Basvurunuzu ve CV nizi iletiyorsunuz
4 - Belli bir sure geciyor (Organizasyon CV ler arasinda filtreleme ile aday adayi sayisini kabul edilebilir seviyeye cekiyor)
5 - Eger bu asamaya gelirseniz once 1. mulakat. Telephone or in person
6 - Degerlendirme sureci ve gecerseniz 2. interview
7 - 2. interview daha zorlayici
8 - En son Job Offer

Kabaca hatlariyla boyle. Eger multinational org. interview e gidecekseniz heyecaninizi gizleyip,cool takilma olayina girmeyin,isin sizi heyecanlandirdigi belli olursa daha bir arti puan oluyor.

Bazilari 2. mulakati Haphazard in dedigi gibi abartiyor. TR de isbank falan da boyle yapiyordu. Bana 35 dk da 100 soru veren olmustu ,100 teknik soru IT ile cesitli alanlardan o kadar sure 100 soruyu anlamaya yetmez birak cevaplamayi,var isin icinde bir bit yenigi ama : ) Baska bir baslikta onceden cikmis IT sorulari (Son 2 yilin IT interview sorularini incelemek lazim) yazarim.
Gonzales
 
Posts: 80
Joined: Tue Jan 08, 2008 6:02 pm
Location: London

New postby haphazard » Fri Apr 18, 2008 1:07 pm

Gonzalesin de belirttiği gibi işe alım süreci kesinlikle bizde ki gibi yürümüyor. Ancak çok kurumsal şirketler bu derece zorluyorlar.

Ve genelde TR'de biri sizi ararsa yüz yüze görüşmeye davet etmek için aramıştır, fakat burada günde 10 defa aranılmaya hazır olmak lazım. Çünki burada ajanslar arayıp sadece CVlerini veritabanlarına kaydediyor yada belli pozisyonlara iletiyorlar.
User avatar
haphazard
ROGER WATERS
 
Posts: 937
Joined: Wed Dec 05, 2007 8:43 pm

New postby haphazard » Sat Apr 19, 2008 8:19 pm

Yaşadığım bölge ile mi alakalı bilmiyorum ama çift katlı otobüslerin üst katı hep bir hareketli oluyor. Hele ki gece otobüsü ise ve o gün cuma yada cumartesi ise çok daha bi hareketli oluyor. Dün gece dışarı çıktıktan sonra yine otobüsün üst katında en arkaya oturduk, arkayı bir grup zenci bastı ve önümde oturan zenci afedersiniz işemeye başladı otobüse.

Bir birini hiç tanımayan insanlar bir anda muhabbet etmeye başlıyorlar yüksek sesle. Etraf ile fazla muhattap olmamak için mutlaka yüksek sesli bir mp3 player'inizin olması şart gibi..
User avatar
haphazard
ROGER WATERS
 
Posts: 937
Joined: Wed Dec 05, 2007 8:43 pm

New postby english patienttaki asik » Mon Apr 21, 2008 4:00 am

haphazard, cok guldum su zenci olayina.. otobuslerde bizim Turkiye gibi bi anda muhabbet edilmesi soz konusu. benim ingiltereden beklemedigim bisiydi acikcasi..

londraya ilk gelen mutludur, sonrasi koca bi hayalkirikligi...
english patienttaki asik
 
Posts: 5
Joined: Thu Apr 17, 2008 6:11 pm

New postby davsan » Mon Apr 21, 2008 10:26 pm

@ english patienttaki hasta

evet, cok hayal kurmamak lazim londra'yla ilgili (hatta hicbir yerle ilgili). malum, bir sure sonra her sey rutine biniyor. ev is, is ev...
User avatar
davsan
BAŞKAN
 
Posts: 878
Joined: Sat Dec 09, 2006 1:16 am

Next

Return to Hyde Park



Who is online

Users browsing this forum: No registered users and 14 guests

cron