english patienttaki asik,
Bizde böyle muhabbetler dönmüyor ama pek. Küçük şehirlerde bir birini tanıyan insanlar oluyor genelde, onlar bir anda değil sürekli muhabbet halindeler zaten.
İstanbul gibi büyük bir şehirde değil gece otobüsünde, normal saatlerde ki otobüs, minibüs ve hatta dolmuş gibi sıcak ortamlarda bile kimsenin ağzını bıçak açmaz.
Genelde herkes efendi efendi kafasını çekmiştir biner dolmuşa takar kulaklığı uzar :) Bunlar ise bir acayip, lisede arka sıralarda oturanlar gibi 40 yıllık dost muhabbetine giriyorlar.
Pazar akşamı otobüs durağına gittim, durakta bir çocuk oturmuş yere doğru bakıyordu. Birden başladı kusmaya, ayıptır söylemesi sadece guiness kustu resmen. Türk aklı hemen bir koşu "hop bilader, neyin var iyi misin?" diyesim geldi, sonra dedim yapıcak bir şey yok..
Bu arada kiralıyacağınız evin çevresine ve içinde yaşayanlara dikkat etmeniz lazım. Zira asosyal bir evdeyseniz, üstüne üstelik bulunduğunuz yer 24 saat açık yerlere yada market, restorant gibi mekanlara uzaksa canınız acaip sıkılabilir (anlaşılıyor dimi..).
Mümkünse iyi ingilizce konuşan arkadaşlar bulmak lazım, bar, pub gibi ortamlarda "hello, mello" diyip iki muhabbet etmekte fayda var ama eğer karşınızdaki kişi de kendini ifade etmekte zorlanıyorsa anlayın ki mıcırlı yolda patinaj çekerek ilerliyorsunuz..