bu yazacaklarim Londra'da yasanmadi gerci ama konuya en uygun topic bu..
daha once de soylemistim bir yerlerde,Ingiltere’ye yerlestigimden beri kafamdaydi bir Celtic-Rangers maci seyredebilmek, nihayet muradima erdim..
Bir gun onceden gittik, Glasgow'un 11 mil disindaki Hamilton kasabasinda bir otelde kaldik..Ertesi sabah planimiz meshur Celtic barlari Bairds ve Bar 67'i gormekti..artik muze gibi diyorlar bu barlar icin,Celtic’in kaleleri yani..cok heves ettik, sabahin korunde kapilarina dayandik ama olmadi,goremedik maalesef..guvenlik nedeniyle polis barlari erken actirmadi..bazen Rangers taraftarlari kamyonlarla gelir,bu caddede cami cerceveyi indirir gidermis..o yuzden camlar artik demirli..bu arada gun boyunca dikkatli olmamiz hususunda o kadar cok uyaran oldu ki, insan birsey gormese bile tedirgin oluyor..soylenenlere gore, derbinin oldugu haftasonlari Glasgow hastanelerinin acil servislerinin isleri diger normal haftasonlarina gore dokuz kat fazla oluyormus..
mac 12.45'te idi..iceri girdik,yerimiz bizim mabete gore Maraton sag kose gibi..stat 60 bin kisilik, %10u Rangers'a ayrilmis..
mac basladiginda atkilarini acarak soyledikleri klasik "you'll never walk alone" tuylerimi urpertti..ama daha sonra derbinin stresinden olsa gerek pek fazla bagirmadilar..statta cok fazla koreografi de yoktu..
ilk yari Rangers ustun gozukmesine ragmen 45+1'de bir korner karambolunde 1-0 one gectiler..ikinci yari Rangers ardarda 3 gol bulup Celtic'i devirdi..gollerden sonra o Rangers seyircisinin sevincini gormeniz lazim, yikildi o tribun resmen..
dogal olarak ikinci yari hep Rangers'i dinledik..ve bol bol arkamizdakilerin yakinmalarini..normalde hic begenmedigim Samaras disinda Celtic'te bir tane bile oyuncu yoktu vasat diyebilecegim..sadece o birseyler yapmaya calisti..kadro epey zayiflamis, McGeady'i de Spartak Moskova'ya kaptirinca geriye birsey kalmamis..
Arabayla gidip geldigimiz icin acaip yorgunluk oldu ama degdi be..