by Yasemin Can » Thu Oct 05, 2017 11:24 am
Merhaba sayın üstadlar ben amacım ve durumumu izah edeceğim. Epey uzun oldu ama bence okuyun. Fikri, zamanı, sabrı olan varsa iki kelime yorumu çok görmesin ne olur...
Tabi öncelikle belirteyim nefis bir forum olmuş. Onlarca danışmanlık firmasına gittim, dolandırılmanın eşiğinden döndüm, yüzlerce video izledim bu forumdan öğrendiklerimin zerre kadarını bilmiyorlar. Gerçekten başta forumun kurucuları olmak üzere tek telime yorum yazmak sureti ile bile katılımda bulunan herkese sonsuz teşekkür ederim.
Bende Ankara Anlaşması kapsamında İngiltere'ye gitmek, orda çalışmak, eğitim görmek istiyorum. Türkiye'de yaşayan, eğitim hayatından dışlanmış bir engelliyim. Eğitim hayatından dışlanmam şöyle olmuştur;
Kısaca özetlemek gerekirse, 2010 da trafik kazası geçirdim. 3 yıl hiç yürüyememiş olup 4 yıldır da koltuk değneği ile yürüyorum. Yoğun fizik tedavilerle son 6 aydır evde ve birinin elimi tutacağı yakın mesafelerde değneği bırakmaya başladım.
2012 yılında, birden bire bir dönüm noktası yaşadım. Pes etmek ya da mücadele etmek...
Mücadele edeyim dedim ama yok ki umut verecek bir gelişme. Halen yatağa bağımlıyım, neyin mücadelesi. Düşündüm, taşındım ve bir anda "hayalin neydi" dedim kendi kendime. Tam da o gün trafik kazası davasında beni sakat bırakan adamla duruşmam olmuştu. O elini kolunu sallayarak geziyor, bense sandalyeden onu izliyor, onun özgürlüğüne isyan ediyorum...
"Tamam" dedim. çok çalışacağım, avukat olacağım. Hem zaten çocukluğumdan beri annemi üzen babamın, arkadaşımı döven annesinin, abime kızan annemi üzerine yürüyüp sevdiklerimi korurken demiyorlarmıydı bana "bu çeneyle senden olsa olsa avukat olur" diye.
Hemen depresyonu, o kötü ruh halimi attım ders çalışmaya başladım. Herkese söyledim beni görmeye gelirken bisküvi, süt getirmeyin, ygs test kitabı alın diye. 2 sene çalıştım gece gündüz çalıştım. Bu arada sık sık hastaneye yatıyorum, çeşitli ameliyatlarım var onlar olup bitiyor ama benim umrumda bile değil. Çünkü artık bir hedefim var. Avukat olacağım ben...
Yalnız ortopedik sorunum sadece bacaklarımda olmamıştı. Sağ kolumda paramparça olmuştu ve elimdem omzuma platinler vardı. Bu da güç kaybına yol açtı ve sağ kolumu hiç kullanmadan yaşıyorum. Hal böyle olunca da matematik sorusu çözemedim ve sonuç: İki yıllık Adalet Meslek Yüksekokuluna kayıt olabildim. 2 yıl sonra DGS sınavına girerim, hukuka geçerim diye düşündüm.
2 yıl çok keyifli geçti. hukuku, hukuki kavramları çok sevdim. Yürümeye de başladım. O kadar iyi yorum yapabilmeye başladım ki, kendi davalarımı yürüttüğümü ve konuya hakim olduğumu gören yakınlarıma ücreti karşılığı dilekçe yazıyorum, hak kayıplarını önlüyorum. Kazayı, beni araçta sıkıştıranı, onu serbest bırakan hakimi, sakat kaldım diye terkeden eşimi, yıllardır çalışamayıp aileme yük olduğumu hepsini unuttum. Gece gündüz hem adalet derslerime çalışıyor em de DGS sınavını için kolumu çalıştırıyor, matematik, geometri sorusu çözmeye uğraşıyorum.
Tabi ki olmadı. Koluma bu kezde söz geçiremedim ve sınav kötü geçti. YÖK, ÖSYM hatta Cumhurbaşkanlığına defalarca yazdım. Sağlık Kurulundan alınmış %90 oranında özürlü raporum var. Raporumda kolumu kullanamayacağım yazmakta. Buna rağmen beni, eli, kolu sağlam adaylarla aynı seçme ve yerleştirme sistemine tabi tuttular. Kalemi tutamıyorum ki nasıl 60 tane matematik sorusu çözeyim dediğim ilgili kurumlar resmen salladı beni. "Başvurunuz değerlendirilmeye alınmıştır.... Başvurunuz ilgili kuruma gönderilmiştir...
Başvurumun sonucu o kurumlardan gelmedi. DGS sınav sonuç belgemde geldi. "Her hangi bir lisans pragramına yerleşemediniz"
Buraya kadar derdimi sabırla okuduğunuz için sonsuz teşekkür ederim. Artık hızlı ilerleyeceğim zira çok vaktinizi aldım.
Adalet mezunuyum ama 2004 yılında oğlum için "0-6 yaş psikolojisi" eğitimi almıştım, sertifikam var. Çocuk bakarım, dünya yemekleri ve mezeler yapabiliyorum, evde işlere de yardımcı olurum. Bu aradada dilimi geliştirir, para kazanır ingiltere de hukuk okurum. Mesleğime orda devam ettiririm.
Ayrıca, trafik kazası davamla ilgilenen baro avukatı şu an eşim olmakta :) film gibi değil mi ama bu da benim doğru biri olduğumu gösteriyor. Yanlış olan bana destek vermeyenler değil de ben olsaydım ben mutsuz yaşamaya devam ederdim. Demekki doğruymuşum, bunca travmadan sonra yeniden aile bile kurdum. Neyse uzatmayayım. Ben Ankara anlaşması vizesi ile gidip çocuk bakarken eşim de QLTS sınavına girer avukatlık yapabilir. Bu işleri ben yönetiyorum zira o herhangi bir sağlık sorunu yüzünden eğitim hayatından dışlanmadığı için mesleğini yapıp para kazanmakta ama ben burada yapamıyorum. Benim için arabasını sattı, 15.000 pound ile başlayacağım. Sermayem eğitim sertifikam, 12 yaşında oğlum olması, ütü ve mükemmel seviyede yemek yapıyorum. Danışmanlara gidiyorum, hiç sormayın iş iyice çığrından çıkmış. Biraz saf olsaydım geçtiğimiz Salı adını “X” diye bildiğim ama dün eski çalıştığı firmada karşılaşıp eski iş yerini de dolandırdığını öğrendiğim aslında ismi “Y” olan bir danışmana 2.500 pound kaptıracaktım. Dahasıda var, sıkmamak için yazmıyorum. Ama benim konumu netleştirelim başvuracak olan adaylara ışık tutması için yazacağım her birini.
Sizce ne yapayım? 2-3-4... sene daha fizik tedavi görüp kolumu güçlendirip DGS ile mücadele mi edeyim, yoksa bir yerden başlayayım mı?
Saygı ve sevgilerimle…